“Süper nesil” savaşı başladı

adam

Dünyanın en büyük fabrikalarının bulunduğu sanayi bölgesinin içindeki bir ayakkabı fabrikası, şimdilerde “süper nesil” çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. Çin’in Shenzhen kentindeki bu eski ayakkabı fabrikası, dünyanın en büyük gen laboratuarına dönüştürüldü. Bio-teknoloji devi BGI’nın “fabrikasında” tıbbi cihazların üretiminin yanı sıra birçok gen araştırması yapılıyor. Laboratuarda 4 bin kişi çalışıyor. Personelin yaş ortalaması 27. Ortalama maaş 1500 dolar. Çalışanların büyük kısmı fabrikanın içindeki yatakhanede kalıyor.

22 yaşındaki Zhao Bowen de bu işçilerden birisi. Bowen, Çin’in en prestijli liselerinden birini yarıda bıraktıktan sonra BGI’da çalışmaya başladı. Genç yaşına rağmen süper nesil yaratmanın fikir babası. Genetik mühendislik projesiyle ortalamanın üstünde IQ’ya sahip çocuklar yetiştirmeyi hedefleyen çalışmaya öncülük ediyor. Bowen ve ekibi, dünyanın en zeki 2 bin kişisinin genlerini topladı. IQ seviyesi 145’in üzerinde olan kişiler tercih edildi. Amaç; hangi genleri taşıyan insanların daha zeki olduğunu tespit etmek. Zekayı artıran DNA’lar tespit edilirse aileler en zeki zigotlarını seçerek çocuk sahibi olabilecek. Bu sayede uzun vadede Çinlilerin IQ ortalamasının şimdikinin 15 puan üzerine çıkması bekleniyor. Bowen’ın çalışması için seçilen 2 bin kişiden biri olan ABD’li yazılımcı Jeffrey Kaufman, “Korkulacak bir şey yok. Eğer bu çalışma başarılı olursa geleceğimiz ve dünyamız açısından çok olumlu bir gelişme olacak” diyor.

Konunun uzmanları ayrıca BGI’daki araştırmalar sayesinde yeni nesillerin sadece zekası üzerinde değil, aynı zamanda fiziksel özellikleri üzerinde de oynamalar yapılabileceğini söylüyor. Yani göz ve saç rengi, vücut biçimi gibi özelliklere de etki edilebilecek.  Projeye genetik bilgilerini vererek dahil olan evrim psikologu Geoffrey Miller, kişilik özelliklerini ya da siyasi tercihleri etkileyen genlerin de ayıklanabileceğini düşünüyor. Yani bir neslin ne kadar muhafazakar ya da liberal olacağını belirlemek bile çok uzak olmayabilir. Uzmanlara göre bu proje, Çin’in uluslararası arenada güçlü bir aktör olma çabasından öte; uygarlık tarihindeki önemli rolünü geri kazanma hırsını yansıtıyor. Bazı haber kaynaklarında Çin hükümetinin bu projeye 1.5 milyar dolarlık destek verdiği söyleniyor.

bebek

2 ANNE 1 BABA

Çin’in “süper nesil” atağına karşı Batı’nın alacağı karşı önlemler de yavaş yavaş belli olmaya başladı. İlk adım İngiltere’den geldi. Birleşik Krallık, dünyada aynı anda genetik olarak 3 farklı ebeveynli olacak bebeğin doğumuna onay verecek ilk ülke olma hazırlığında. Dünyanın ilk 3 ebeveynli bebeğinin, 2016’da doğması bekleniyor. Basın tarafından “tasarım bebekler” olarak adlandırılan proje kapsamında kalıtsal hastalıklardan arındırılmış, üç ebevynli insan embriyosu geliştirildi. İki anneli ve bir babalı embriyolar, bazısı doğumdan birkaç saat içinde ölüme yol açabilen ve tedavisi olmayan hastalıklardan arındırıldı.

Sağlık Bakanlığı’nın onay vermesinin ardından da embriyolar tüp bebek yöntemi ile hayata geçirilecek. Böylece ailesinde kalıtsal hastalık bulunan kadınlar, sağlıklı bir bebek dünyaya getirme imkanına kavuşacak. 3 ebeveynli olarak dünyaya gelecek bebeklerin, donör annenin kimliğini bilmeye hakkı olmayacak. Bu nedenle donör anne resmi olarak ebeveyn olarak tanımlanmayacak. İngiltere’deki gelişmelerin ardından ABD’nin de 3 ebeveynli bebeklere onay verecek ikinci ülkeye hazırlığında olduğu biliniyor.

Çin’deki “süper nesil” girişimlerini Hitler Almanyasının yaratmak istediği “üstün ırka” benzetenler, İngiltere’deki gelişmeye de şüpheci yaklaşıyor. En yoğun eleştiri, “tasarım bebeklerin” insanın kopyalanması yönünde bir adım olduğunu ve insan yaşamının kutsallığını yaraladığını söylüyor. Bunun yanı sıra iki annenin DNA’sını taşımanın, genetik mirası bozacağını savunanlar da var.

(@selcukerennn)

Yorum bırakın